16 Ocak 2017 Pazartesi

Balata Çeşitleri ve Teknik Özellikleri

Sinter ve Yarı Metalik balata hakkında bir çok yanlış anlatım ve bilgi olduğunu görerek 'doğru bilinen yanlışlar' hakkında küçük bir yazı yazmak istedim.

Fren balatası çeşitleri;
  1. Yarı metalik, organik, karbon hepsi farklı isimler ile telaffuz edilen aslında aynı muhteviyata sahip olan üründür. İçinde Kömür yani karbon ve metal parçacıkları bulunur. Genelde çok yüksek ısılarda 'Friksiyon' yani sürtünmeye karşı olan dirençleri kaybolmaya başlar. Sessiz, yumuşak, kısa ömürlü olmaları tipik özellikleridir. Boyut ve cc gözetmeksizin her türlü motosiklette kullanılabilir.
  2. Sinter metal; tamamen metal muhteviyatlı hammadde ile üretilir. içinde çelik ve bakır bulunabilir. Yarı metalik hamur tipine göre çok yüksek performans sergiler. Ömrü uzundur, Çalışma ısı aralığı neredeyse yarı metalik balatanın iki katıdır. Dez avantajları ise fiyat olarak yarı metalik balataya göre daha pahalıdır. Yarı metalik balatalara göre disk üzerinde daha çok tahribatı olur. Ancak kesinlikle illa yarış motoruna takılır gibi bir ibare yoktur. Scooterlar dahi olmak üzere her türlü motosiklette kullanılabilir. Bu seçim fren ve kullanım alışkanlıklarına göre yapılır.
Balatanın çalışma prensibi ve rodaj (alışma süresi)

Tüm fren balataları sinter yada yarı metalik olsun aynı mantık ile çalışmaktadır. Balatanın içindeki metal parçacıkları önce diskin üzerine ısınarak yapışır. Yapışan metal parçalıkları balatanın üzerinde ki daha yumuşak metali yada karbonu ısırarak friksiyonu yani sürtünmeyi sağlar. Ortaya çıkan kinetik enerji ısı enerjisine dönüşürken, Bu şekilde kinetik enerjiyi limitlemeye hatta yok etmeye yani durdurmaya kadar kontrol edebiliriz. Bu fiziksel bir olaydır. Yani sürekli bu döngü dönüp gider :)
Balata yüzeyinde olan metallerin diske yapışması, disk yüzeyinde olan metalin ısınması ve reaksiyona geçme dönemine Rodaj dönemi denir. Bu dönemde frenlerimiz iyi tutmaz. Belki durmaya yakın sesler olabilir. Rodaj döneminin tamamlanmasından sonra fren performansımız ve hassasiyetimiz daha çok kendini hissettirecektir.

Doğru Bilinen Yanlışlar Kısmında;
  1. Yarı sinter fren balatası diye bir şey yoktur! Fren balatası ya sinter ya yarı metalik olur. İkisinin üretim ve hazırlanma şekli birbirinden çok başka olduğu için kesinlikle birleştirilemez (örnek su yağa karışmadığı gibi iki ürün birbiri ile reaksiyona geçemez)
  2. Fren balatası değişir değişmez ani frenler yapmak. Kesinlikle yapılmaması gereken bir durumdur. Mevcut sisteminizi rodajlanmadan yüksek ısılara maruz bıraktığınızda halk arasında disk yanması ve balata yanması denen 'semerrit' durumu meydana gelir. Ve ürünler değişmeden kesinlikle işe yaramaz verim alamazsınız.
Elimden geldiğince herkesin anlayabileceği bir dilde anlatmaya çalıştım. Sürç-i lisan ettiysem affola.

Saygılarımla,
Murat Deniz

Murat Deniz Bey'e bu değerli bilgi paylaşımı için teşekkür ederiz.

11 Ocak 2017 Çarşamba

Boyaya Zarar Veren Temel Etkenler

Boyaya zarar veren temel etkenler ve korunma yollarını ana başlıklar altında topladık.

Kuş Pisliği
Kuş pisliğinin aracınızın boyasına zarar verme süresi aracınızın boyasına ve kuşun cinsine göre 6 saat ile 2 gündür. Bu süre içerisinde kuş pisiliği aracın boyasını yakar. Bu hasar pasta işlemi ile geçirilemez tek çözümü aracın tekrar boyanmasıdır. Aracın boyanması hem pahalı bir işlemdir hem de aracın değerini düşürür. Yapılan boya ise asla orijinalinin yerini tutmaz. Dolayısıyla, görür görmez üşenmeden temizlenmesi gerekir. Nano Korumalar kuş pisliğinin araca zarar verme süresini en uzun zamana çıkararak size en etkili çözümü sunar.

Kuş pisliği nasıl temizlenir?
Önce su döküp bir süre bekleyin, bir süre sonra bastırmadan dairesel hareketlerle biraz silin ve çıkana kadar bu işleme devam edin. Asla fazla bastırmayın veya pisliği yaymayın. Sabırlı ve titiz hareket etmezseniz pislik çıkar fakat araç çizilebilir.


Ağaç Reçinesi
Ağaç reçinesinin boyaya zarar verme süresi çok kısa olabilir. Ağaç reçinesi kuruduğunda boyayı yakmış olabilir. Yanan ve kabaran boya ancak aracın tekrar boyanması ile düzeltilebilir. Aracın boyanması hem pahalı bir işlemdir hem de aracın değerini düşürür. Yapılan boya asla orijinalinin yerini tutmaz. Dolayısıyla, mecbur kalmadıkça aracınızı asla reçinesi olan bir ağacın altına bırakmayın.

Ağaç reçinesi nasıl temizlenir
Aracınızda mutlaka ıslak mendil bulundurun. Şayet reçine kurumamışsa ıslak mendil ile bastırmadan ve yaymadan reçineyi almaya çalışın. Ağaç reçinesi kurumuşsa aseton tarzında çözücü bir maddeyi pamuğa veya beze damlatarak reçine üzerine azar azar sürerek yumuşamasını sağlayın.

Araç camlarında oluşan kireç lekeleri nasıl önlenir
Görünmese de her yüzey gözeneklere sahiptir. Suların çok kireçli olduğu ülkemizde hemen kurulanmayan camlarda zamanla kireç lekeleri camın gözeneklerine işleyerek kalıcı hale gelir. Oluşan lekeler için araç camları sık sık sirkeyle temizlenmelidir.

Aracınızı fırçayla veya benzinlikteki otomatik yıkama makinelerinde yıkatmayın
Aracınız fırçasız, köpükle veya süngerle ve uygun bir kimyasalla temizlenmelidir. Fırçalı ve benzinlikteki gibi otomatik yıkama makineleri aracınızı her defasında kesinlikle çizer, üzerindeki verniği alır, matlaştırır. Dolayısıyla aracınız kuş pisliği, ağaç reçinesi, güneş ışınları ve nem gibi dış etkenlere karşı savunmasız hale gelir. Aracınız kısa sürede çok kötü görünüm alır.

Aracınızı kendiniz yıkıyorsanız
Aracınızı kendiniz yıkadığınız zaman araç için üretilmiş olan şampuanlardan faydalanın. Bulaşık deterjanı vb kimyasallar iyi köpürür fakat uzun vadede zarar verir. İki adet süngerinizin olması en iyisidir. Süngerin bir tanesi ile aracınızın boyasını diğeri ile jantlarını temizleyin. Her ne kadar süngeri yıkasanız da mutlaka gözeneklerinde çamur ve toprak parçaları kalır. Dolayısıyla süngerleri asla karıştırmayın. Süngerleri çok uzun süre kullanmayın. 5-10 yıkamada bir değiştirin. Aracı yıkamaya başlamadan önce mutlaka araç üzerindeki çamuru alın. Mümkünse basınçlı su makinesi kullanın. Güneş altında yıkama yapmayın. Boya koruma uygulanmış aracınızı çok daha az temizlik maddesi kullanarak çok daha kısa sürede kolayca yıkayabilirsiniz. Aracınızı kendiniz yıkamayı seviyorsanız boya koruma ürünlerimizden birini mutlaka denemenizi tavsiye ederiz. Aracınızı yıkamaktan çok daha fazla keyif alacaksınız.

Aracınız tuza maruz kalırsa
En kısa sürede "SOĞUK" su ile yıkanmalıdır.

Otomobilde parlaklık kaybının nedenleri
Aracın fırça ve benzeri sert aparatlarla yıkanması, uygun olmayan yıkama maddelerinin kullanılması, yıkandıktan sonra ıslak bırakılması, güneş altında yıkanması, güneşin altında uzun süre beklemesi boyanın yıpranmasına, çizilmesine, matlaşmasına ve renginin solmasına neden olur.