26 Mayıs 2016 Perşembe

3. Nesil İle Honda Jazz'a Yazık Oldu

Bir önceki yazımda aşağıdakileri paylaşmıştım.

Evet, 3. nesil bir türlü satmıyor. Peki bu şaşırtıcı mı? Bence değil! Bu fiyata sunroof'suz, yarım taban halılı, sihirli koltuk altındaki cebi olmayan, navigasyonu sadece 4 yıl ücretsiz güncellenecek olan... Satmaz! 3. nesil için uzunca bir süre bekledik. Biraz daha bekleyebiliriz. Gerekirse Jazz almaktan bile vazgeçebiliriz. Aslında bu, önümüzdeki aylarda piyasaya sürülecek olan HR-V nin önünü açan pazarlama oyunu da olabilir. Ama hiç hoş bir oyun değil.


Bunca yıl otomobil iç konforuna inanılmaz bir katkı yapan sunroof veya cam tavana alışmış, çok ama çok sevmiştik. Onsuz olamazdı! 3. nesil Jazzlarda da sonroof olmasına rağmen, Türkiye'ye ithal edilen araçlar bu güzel özelliği kapsamıyor. Daha da kötüsü, Honda'nın Satış Temsilcileri'nin bu özelliğin Jazz'da bulunmadığını söylemeleri. Bu beyan tamamen gerçek dışı. 3. nesilde sunrooflu modeller var ancak Türkiye'ye getirilmiyor.

Sonuç olarak; Sunrooflu model Türkiye'ye getirilmeli, navigasyon en az 10 yıl ücretsiz güncellenmeli, taban halısı tamamlanmalı vs. Üstelik bunlardan sonra Jazz'ın fiyatı artmamalı.

Yoksa, halen kullanmakta olduğum 2012 model, CVT şanzımanlı (3. nesilde de aynı şanzıman var), 4800 devirde 127 Nm tork üreten motoru olan Jazz'ımı (3. nesil 5000 devirde 123 Nm tork) asla satmam.

O nedenle; 2012 model CVT şanzımanlı 2. nesil Jazz'ı olanların, otomobillerine gözü gibi bakmalarını tavsiye ediyorum.

Şimdi ise, kısa ve öz olarak bu yazdıklarımı doğruluyorum.

Değerlendirme sonuçları değişmedi. 3. nesil Jazz tam bir fiyasko oldu. 2002 yılından 2012 yılına kadar bileğinin hakkı ile yakaladığı başarılarla efsane olan Jazz ateşi, Honda Jazz aşıklarının umut ve heyecanlarını kaybetmesi ile söndü. Gerçekten çok yazık oldu.

Acil bir kurtarma operasyonu ile bu ateşin canlandırılması gerektiğini düşünüyorum.


18 Mayıs 2016 Çarşamba

7 Mayıs 2016 Cumartesi

Jazz'ınızın Değerini O'nu Temiz Tutarak Koruyun

Sık yıkama aracınızın dış güzelliğini korumaya yardımcı olur. Kir ve tozlar boyayı çizebilirler, ağaçlardan damlayan reçine kökenli maddeler ile kuş pislikleri boyayı kalıcı olarak bozabilirler. Aracınızı, güneş altında değil gölgede yıkayınız. Eğer araç güneşe park edilmişse, yıkamaya başlamadan önce gölgeye çekerek dış yüzeyinin soğumasını bekleyiniz.




Kimyasal çözücüler ve güçlü temizleme maddeleri aracınızın boyasına, metal ve plastik aksamına zarar verebilir.
  • Kolayca çıkabilecek kirleri temizlemek için aracı su ile iyice yıkayınız.
  • Bir kovaya su doldurarak, içine özellikle araç yıkamak için üretilmiş bir temizlik malzemesi koyunuz.
  • Su ve oto temizlik malzemesi karışımıyla, temiz bir sünger kullanarak aracınızı yıkayınız. Yukarıdan başlayarak aşağıya doğru ininiz. Sık sık durulayınız.
  • Gövdede asfalt zifti (katran), ağaç reçinesi, vs. olup olmadığını kontrol ediniz. Eğer varsa, boyaya zarar vermemesi için zift çıkarıcı veya terebentin ile bu lekeleri temizleyiniz ve daha sonra boyaya zarar vermemesi için iyice durulayınız. Aracın diğer kısımları cila istemese de lekeli kısımları cilalayınız.
  • Aracınızın dışını tamamen yıkayıp duruladıktan sonra, bir güderi veya mikrofiber bezle kurulayınız. Aracın kendi halinde kurumaya bırakılması boyada matlaşmaya ve su lekelerine neden olur.




Aracı kurularken, paslanmanın başlamasına neden olabilecek çatlak ve çiziklerin olup olmadığını kontrol ediniz. Bunları rötuş boyasıyla onarınız.